KİTAP YORUMU / BOOK REVIEW : PUSLU KITALAR ATLASI ( The Atlas of Misty Continents) by İhsan Oktay Anar

"Yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan Uzun İhsan Efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır." Kendini saran dünyayı düşleyen bir haritacının, düşlerinden devşirdiklerini döktüğü Puslu Kıtalar Atlası adlı kitap oğlunun eline geçtiğinde onu kendisinin bile tahmin edemeyeceği maceralara sürükler, oysa yaşayacakları elindeki kitaba çoktan yazılmıştır.
Başlarda biraz zorlandım, itiraf edeyim. Kitap, sanki yoğun bir sisin içinden geçiyormuşum gibi hissettirdi. Cümleler kıvrak, anlamlar gizliydi. Ama zamanla, ikinci bölümle birlikte, o sis aralandı ve hikâye kendini keşfetmeye başladı.
Fark ettim ki, bu kitap yalnızca bir hikaye değil. Yazar, kelimelerin arasına kendini ustaca gizlemiş. Her karakterin içinde bir parça İhsan Oktay Anar var gibi geldi bana. Bir nevi yazarın içsel dünyasında bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Her karakter, onun bir yansıması gibi.
Kitap kulübümüzde bu kitabı tartışırken, hepimiz farklı yönlerini keşfettik. Herkesin aklına takılan bir şey oldu, farklı anlamlar buldu. Ve bu, kitaba dair en özel şeydi: kitap, ne kadar çok konuşulursa, o kadar büyüyor.
Bu kitap, Osmanlı döneminin sonlarına doğru geçen bir hikâyeye sahip. Okurken, dönemin dilini ve kelime anlamlarını araştırmak isteyebilirsiniz; çünkü kullanılan dil, bazen anlam katmanları taşıyor ve daha derin bir okuma deneyimi sunuyor.
Kitaptan etkilendiğim alıntılar:



Bu kitabı okumadıysanız, bir gün mutlaka yolunuzun kesişmesini tavsiye ederim. Sadece edebi zenginliğiyle değil, aynı zamanda düşündüren alt metinleriyle de sizi etkisi altına alacak bir okuma deneyimi.
MJ's Book Review:
ENGLISH TRANSLATION
At first, I struggled a bit, I admit. The book felt like I was navigating through a thick fog. The sentences were nimble, and the meanings hidden. But over time, especially with the second part, the fog began to lift, and the story started to unfold itself.
I realized that this book is not just a story. The author has skillfully hidden himself between the lines. It felt like every character contained a piece of İhsan Oktay Anar. It’s almost as if you are going on a journey through the author’s inner world. Each character seems to be a reflection of him.
When we discussed this book in our book club, each of us discovered different aspects of it. Everyone found something that stuck with them, a different meaning. And that was the most special thing about the book: the more you talk about it, the bigger it gets.
This book has a story set towards the end of the Ottoman era. While reading, you might want to explore the language and the meanings of the words from that period because the language used carries layers of meaning and offers a deeper reading experience.
💭 Quotes that impacted me:
If you haven’t read this book yet, I highly recommend that one day your path crosses with it. Not only for its literary richness but also for the thought-provoking subtexts that will captivate you and leave a lasting impression.
YAZAR HAKINDA :
İhsan Oktay Anar (d. 21 Kasım 1960), Türk roman ve hikâye yazarıdır.
Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde tamamladıktan sonra, aynı bölümden 2011 yılında öğretim üyesi olarak emekli oldu.
1995 yılında yayımladığı ''Puslu Kıtalar Atlası'' isimli ilk romanı, yirmiden fazla dile tercüme edildi ve hem içerik hem de biçim olarak pek ilgi görüp beğenildi. ''Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri'' adlı romanı da İngiltere'de tiyatro oyunu olarak uyarlandı ve sahnelendi. Anar, 2009 yılında Erdal Öz Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
---------------
ABOUT THE AUTHOR
İhsan Oktay Anar (born November 21, 1960) is a Turkish novelist and short story writer.
After completing his undergraduate, master's, and doctoral studies in the Department of Philosophy at the Faculty of Arts, Ege University, he retired as a faculty member from the same department in 2011.
His first novel, Puslu Kıtalar Atlası ("The Atlas of Misty Continents"), published in 1995, was translated into over twenty languages and received considerable attention and praise both for its content and form. His novel Efrâsiyâb's Stories was also adapted into a theater play and performed in the United Kingdom. Anar was awarded the Erdal Öz Literature Prize in 2009.
No comments: